Yeniden merhabalar,
Bugün sizlere oldukça uygun bir makyaj markası olan Wet N Wild' ın "Megalast" serisine ait rujlarını tanıtmak istedim. Renkleri yoğun, sürümü kolay ve yumuşak olan bu rujların kalıcığı da gayet iyi. Üstelik çok uygun fiyata Gratislerde bulabilirsiniz. Genelde belirtilen en olumsuz tarafı ambalajı. Kapağı çıkarırken ruja değmemek için üstün bir performans sergilemeniz gerek yoksa rujun yarısını kapakta bırakabilirsiniz. Fiyat ve performans olarak düşünürsek mutlaka edinmeniz gereken ürünler diyebiliriz. Gelelim renklere ait denemelere (swatch un türkçesini bilemedim:p).





Renkleri mümkün olduğunca gerçeğe yakın fotoğraflamaya çalıştım. Rujlarda en açık ve en koyu renklerde dalgalanmalar olabiliyor. Bunu önlemek için mutlaka önce dudak kalemiyle bence bütün dudağı boyamalıyız. (Görsellerde dudak kalemi kullanılmamıştır.) Böylelikle üzerine ruju sürdüğümüzde hem dalgalanmalar yok olacak hem de daha düzgün sürülmüş kenarlar elde edeceğiz. Ayrıca rujun kalıcılığı daha da uzayacak. (Aslında bütün renklerde bunu uygulamak mükemmele yakın sonuç verecektir.)

Tek tek renkleri tanıtacak olursak;
-Think Pink- Açık bir pembe tonu. Dudakta ki sürümü gördüğünüz gibi azıcık da olsa dalgalanmaya sahip. Bence bir bir dudak kalemiyle muhteşem duracaktır.
-Pinkerbell- Çok canlı bir barbie pembesi diyebiliriz.
-Mauve Outta Here: İçerisinde mor renk barındıran bir gri alt tonlu bir pembe.
-Purty Persimmon- Tam bir turuncu rengi. Bahar ve yaz aylarında muhteşem duracaktır. (Hele de bronzken)
-Coral-ine: Tam anlamıyla yavru ağzı rengi aslında. Turunculuk ve pembelik barındırıyor.
-Stoplight Red: True Red diye geçen gerçek bir kırmızı.
-Cherry Picking: Vişne çürüğü fakat yoğunlukla kırmızı.
-Sugar Plum Fairy: En senvdiğim gece makyajlarının vazgeçilmesi koyu bir morluk barındıran vişne rengi.
-Cherry Bomb: Koyu bordo.(Neredeyse siyaha yakın aslında.)

Gördüğünüz gibi Sugar Plum Fairy ve Cherry Bomb muhteşem iki renk. Aslında fotoğraftakinden çok daha yoğun ve biraz daha koyu duruyorlar gerçekte. Gece makyajı için ideal, bulursanız kaçırmayın.

Bu arada ben bu ürünleri marka Türkiye' ye gelmeden yurtdışından sipariş etmiştim. Buradaki şimdiki fiyatla aynıya gelmişti aslında. Yalnız malesef hiç bir zaman Gratis'te özellikle bu rujların stoğunun yenilendiğine şahit olamadım. Bunlar sadece bendeki renkler fakat başka bir çok rengi daha var. Ama işte Gratis... Hiç bir zaman rafları dolu olmaz...

Umarım yazımı beğenmişsinizdir. Hoşçakalın!

Herkese merhaba,

Bugün benim yıllardır kullandığım ama son dönemde adını çokça duyduğum Emily marka dudak ve göz kalemlerinden bahsetmek istiyorum. Heralde 5-6 senedir bu kalemleri kullanıyorumdur.

Bendeki renklerin örneklerini bileğimde uyguladım ve sizlerle paylaşmak istedim. Önce bendeki dudak kalemi renkleri;



Kalemlerin sürümü yumuşak ve gayet kalıcı. Benim dudaklarımı çok kurutmuyor. Öncesinde herhangi bir dudak nemlendiricisi uygularsanız sizde de aynı sonuç olacaktır.
Aldığım pembeleri görüyorsunuz(214 ve 206) ama hiç kullanmadım desem yeridir. Genelde daha dudak rengi kalemler sürüyorum günlük hayatta.

-201 açık bir vişne çürüğü rengi ama aynı zamanda pembelik de barındırıyor dudağa sürüldüğünde. Yaz kış kullanılabilecek bir ton.(Dudak swatch ı için instagram hesabıma bakabilirsiniz)

-211 numarası özellikle hemen hemen her gün sürerek çıktığım, çoğu zaman üzerine hiç bir şey uygulamadan öylece kullandığım bir renk. Gül kurusu, şeftali karışımı tam anlamıyla bir dudak rengi.(Dudak swatch ı için instagram hesabıma bakabilirsiniz)

-204 onun biraz daha koyusu ve daha fazla kahvelik barındırıyor. Bu aralar moda biliyorsunuz. Bu rengi de öneririm. (220 de bunlara benzer bir ara ton)

-215 ise mükemmel bir vişne çürüğü rengi. Bordo veya vişne çürüğü rujlarla çok iyi uyum sağlıyor. Tek başına da kullanabilirsiniz. Ama bir şeyler yiyecekseniz vs. kontrol edip tazelemekte fayda var.





Göz kalemleri de aynı şekilde yumuşak sürümlü. Akıyor mu derseniz? Drakulaya dönmeyecek şekilde akıyor evet, ama daha çok benim gözümde kayboluyor.(Göz pınarına sürüldüğünde) Göz kapağınızın kirpik diplerine sürdüğünde ise gayet işe yarıyor. (101-Siyah renkten bahsediyorum)

-108 ve 112 ne yalan söyleyeyim hiç gözümde uygulamadım. Çünkü çok güzel iki dudak rengi bunlar=)) Özellikle 108 dudakta şahane duruyor. Bulursanız mutlaka alın. Koyu vamp bir renk oluyor, mor ağırlıklı bir vişne çürüğü rengi.

-103 bildiğimiz koyu kahve. Kahve göz kalemlerini yeni yeni kullanmaya başlıyorum henüz bunu kullanmadım. Ama siyahla aynı özellikleri taşıdığını düşünüyorum.

Fiyata gelecek olursak. Herhalde en ucuz ve en kaliteli dudak kalemi diyebilir. Gratislerde yanlış hatırlamıyorsam 2.5-3tl arası bir fiyatı var. Başka kozmetik mağazalarında fiyatlar değişiyor olabilir. Deneyin pişman olmazsınız. Sevgiler!

Herkese merhaba,          

Merhaba,
Herkese güzel bir hafta diliyorum. Bugün sizlere son zamanlarda saçıma uyguladığım ürünlerden bahsetmek istiyorum.

Organix Biotin&Collagen Şampuan: Şampuanımı genellikle sık değiştiririm. Zaten uzun süre aynı şampuanı kullanmanın saçlara iyi gelmediğini biliyorum. Bana da yeni ürünler denemek için bahane oluyor açıkçası. Bu ürünü yaklaşık  2 haftadır kullanıyorum. Saçlarımı genelde 3 günde bir yıkayan bir insanım çabuk yağlanan bir saç tipim yok çok şükür. Yalnız tabii ki uçları kuru ve malesef kabarık. Kabarıklığın önüne geçebildiğim tek şey düzleştirmek veya maşayla şekil vermek. Bunun dışında hiç bir uygulama dalgalı saçlarımı yatıştırıp dalgalarımı belirginleştirmedi bugüne kadar. Neyseki saçlarımı şekillendirmek hoşuma gidiyor o yüzden bu durumu çok takmıyorum. Tek kötü yanı saç uçlarım kötü kırılıyor. Ürüne gelecek olursak ben ürünü beğendim. Kokusu çok hoş. Saçlarımı ağırlaştırmadı, hacim sağladığını söyleyebilirim. Ama uzatıcı şampuan iddiasını ancak uzun süre kullandıktan sonra aktarabilirim. Onda da pek emin değilim çünkü saçlarım zaten hızlı uzuyor.

John Frieda Full Repair Onarıcı Bakım Maskesi: Bu maskeyi haftada iki defa uyguluyorum. Şuan saçlarımı yeni kestirdiğim için bu süre yeterli ama saçlarım çok kırık olduğunda haftada bire düşürüyorum uygulama sıklığını. Duş esnasında parmak uçlarıma bir miktar alıp saç uçlarımdan ortalara doğru iyice yedirerek uyguluyorum. Diplere hiç çıkarmıyorum belki hızlı yağlandırır diye. 5 dk beklettikten sonra duruluyorum. Saçlarımı inanılmaz yumuşatıyor ve parlattığını düşünüyorum. Kırıklara da iyi geliyor bence en azından kırık oluşumunu engelliyor çünkü ben gerçekten çok sık saçlarıma ısıyla şekil veriyorum. Buna rağmen korkunç saç uçlarım yok tabi bu çok nadir boya uygulamamla da alakalı bir durum.

Marrakesh Saç açıcı Krem: Krem mi demeliyim bilmiyorum ama likit değil yoğun bir kıvamı var. Sprey şeklinde, elime 3-4 fıs sıkıyorum ve eşit miktarda saçlarıma sürüyorum. Kokusu çok güzel. Doğal bir ürün ve saçınızdaki karışıklığı açması yanı sıra ısıdan da koruyor. Bu ürünü 70tl ya kuaförden satın almıştım. Değer mi diye sorarsanız? Hayır çünkü saç açma konusunda çok yeterli göremedim! Malesef artık aklıma geldikçe kullanıyorum. Sebebini aşağıda anlayacaksınız=)

Loreal Elseve Extraordinary Oil: İşte bu yağ hayatıma girdikten sonra her şey değişti! Bakım rutinimde farkettiniz mi bilmiyorum ama saç kremi yok. Yıllardır saçımda duştayken kullanılan saç kremlerini uygulamıyorum ve bunun içeriğindeki maddeler sebebiyle saçları olumsuz etkilediğini uzmanlar tarafından duymuştum. Gerçtekten de hepsi çok fazla saç döküyor gereksiz bence. Önceden Gliss' in sprey likit saç kremlerinden uygulardım, taa ki bu ürün karşıma çıkana kadar. Saçlarım uzun sadece 3 pompa krepeli saçlarımın bile işkence çekmeden açılmasına yarıyor. Aynı zamanda saçı ısıdan kuruyor ve saç uçlarınızı besliyor. Böylelikle saçlarınız daha az kırılıyor. Ben koyu kumral renk saçlara sahibim. Ama özellikle saçları boyalı ve açık renge sahip kişilerin bu ürünü mutlaka denemesini öneriyorum. Duş sonrası karışmış taraması zor saçlarınızın hem çabuk açılmasına hem de zarar görmemesini sağlayacak. Fiyatı da sadece 10tl !

Evet işte benim basit ama benim için yeterli ve etkili olan saç bakım rutinim. Umarım bu yazı faydalı olmuştur. Herkese sevgiler!

Sanırım bu saçın modası geçmeyecek. Şahsen röfleyi hiç sevmem. Ama gölge, balyaj vazgeçemeyeceğim saç boyama tarzları. Ombre diye adlandırılan bu boyama tarzı da aslında balyaj. İçinde doğal ışıltılar barındıran bir nevi saç renginde degrade bir geçiş sağlama işlemi vs... Benim fikrim bu tabi. Şuan benim de saçlarımın uçlarına doğru inişe geçen ombre işlemim mevcut. Biraz saçlarımı dinlendirmek istiyorum (yaklaşık 2 senedir:p) o yüzden belki kışın yeniden yaptırabilirim...

İşte benim beğendiğim bir kaç Ombre önerisi;

Merhaba!

Bugün size bu aralar uyguladığım cilt bakım rutinimden bahsedeceğim. Kullandığım ürünler bir kısmını da fotoğrafta göreceğiniz gibi;

Dalin Bebe Şampuanı:  Evet uzun zamandır cildimi bu ürünle (görselde yok ama bildiğiniz dalin)  yıkıyorum. Bebekler için özel üretildiği sebebiyle içeriğinin temiz olacağı hissi ve aynı zamanda makyajı mükemmel çıkarması sonucu bunu bırakamıyorum. Zaten aldığım boy en büyük olduğu için bitmek bilmiyor. Ayrıca gözleri yakmaması köşe bucak yıkamama olanak sağlıyor=)



Strivectin- SD Peeling: Hayatımda bir peelinge hiç bu kadar para vermemiştim=) Bir daha da vermeyi düşünmüyorum. Granüllü ve sert bir peeling öncelikle bunu belirtmeliyim. Ben özellikle alnımda oluşan pürüzlü görüntüyü ve burun çevremdeki kızarıklıkları giderir ümidiyle almıştım. Pürüzlere dokunduğumda hissetmiyorum artık evet ama görüntü hala mevcut yapıştı gitmiyor kahretsin. Ölü deriyi gayet güzel atıyorsunuz ama kızarıklığıma kesinlikle bir etkisi olmadı yani cilt rengimde bir bütünlük sağlamadı ve eski sivilcelerimin bıraktığı lekeleri de gidermedi. Herhangi iri taneli sert bir peelingle benim için aynı görevi yerine getiren basit bir ürün oldu ne yazık ki... Bitireceğim ama bir daha almayı düşünmüyorum.

Marilou Bio Arındırıcı Yüz Maskesi: Bu ürünü Gratis' ten almıştım içeriğindeki malzemeler organik tarım tarafından üretilmiş ve Ecocert tarafından sertifikalı %99.200 doğal bileşenlerden üretilmesi beni cezbetti. Herhangi bir araştırma yapmamıştım almadan önce o yüzden ciltte ne gibi vaatleri var bilmiyorum. Ama "Arındırıcı" görevini çok iyi yaptığını söyleyebilirim. Ciltte sonradan bıraktığı temiz ve yumuşak his benim çok hoşuma gitti.

Clinique Clarifying Lotion 2: Seyahat boyunu aldığım bu seti genel olarak çok beğendim. Cildimi bebe şampuanımla yıkadıktan sonrabu arındırıcı tonik/losyonu bir pamuğa döküp iyice temizliyorum. Geriye kalan tüm kalıntıları bununla çıkarabiliyorum. Ferah ama kurutmayan çok güzel bir his bırakıyor ve temzilediğini gerçekten hem görüp hem hissediyorum=) Hassasiyeti olanlara da bir bilgi: içeriğinde alkol barındırıyor. Orjinal boyunu da mutlaka alacağım bir ürün.

Clinique Dramatically Different Moisturizing Lotion: Bu ürünü ikinci kez kullanıyorum. Cildime uzun süren bir nem sağlıyor gerçekten. Losyon olanını kullanıyorum çünkü jel formülünün sivilce yapmasından korkuyorum. Ama bu kesinlikle benim cildimde ekstra sivilce oluşumuna sebep olmuyor.

Clinique All About Eyes Göz Kremi: Göz çevremi gayet iyi nemlendiren bir ürün. Yapış yapış bir his bırakmıyor hemen emiliyor ve geriye yumuşacık bir göz çevresi bırakıyor=) Ama vaad ettiği göz altı şişkinliğini indiriyor mu ben çok fark edemedim açıkçası. Gerçi bende rahatsız edecek şişkinlikler morluklar vs yok belki ondandır. Farklı göz kremleri denemek istiyorum bu bittikten sonra.


Bu ürünler bittikten sonra farklı ürünler deneyeceğim. Sadece Clinique toniği tekrar almayı düşünüyorum. Bir de üzerinden seneler geçti ama Roaccutane kullanımından sonra cildimde özellikle burun çevremde oluşan hassasiyet ve kızarıklığı alacak bir krem veya herhangi bir kür bulursam değmeyin keyfime. Bildiğiniz bir ürün varsa önerirseniz çok sevinirim çünkü çok ihtiyacım var. Kendinize iyi bakın.

Hoşçakalın!